EN

Kullanıcı Deneyimi (UX) Tasarımı Nasıl Yapılır?

Son kullanıcıya ulaşmak için en iyi temas noktalarının sosyal medya mecraları olduğunu düşünseniz de web siteniz, satışın gerçekleştiği yer olması sebebiyle hâlâ en etkili pazarlama aracıdır. 7/24 açık olan ve istediğiniz biçimde düzenleyebildiğiniz bir dijital mağaza olarak konumlanan web siteniz, en güçlü varlığınız ve pazarlama çabalarınızın merkezindeki unsurdur.
Bir işletmenin web sitesi veya mobil uygulaması, ziyaretçileri üzerinde bir izlenim bırakır; bu izlenimin iyi mi yoksa kötü mü olduğu ise birçok faktöre bağlıdır. Kullanıcı deneyimi (UX), bir web sitesi, mobil uygulama ya da fiziksel veya dijital ürün olması fark etmeksizin tüm ürünler için ürün tasarımının temelidir.

Peki, kullanıcı deneyimi nedir ve başarılı bir kullanıcı deneyimi tasarımı nasıl yapılır? Bu soruların cevaplarını bu kılavuzda bulabilirsiniz.

1. Kullanıcı Deneyimi Nedir?

Kullanıcı Deneyimi (User Experience / UX), bir kullanıcının bir ürün, sistem veya hizmetle kurduğu etkileşim ve deneyimlerin bütünüdür. Esasen bu etkileşim ve deneyim kişinin fayda, kullanım kolaylığı ve verimlilik algılarını içerir. Dolayısıyla markalar ürünlerini tasarlarken, ürünün kullanımını ve dolayısıyla istenen olumlu etkileri artırmak amacıyla kullanıcı deneyimini iyileştirmeye çalışırlar. Yalnızca daha kârlı olmak amacıyla kullanıcıyı göz önünde bulundurmadan yapılan her tür tasarım, genellikle etik ilkelerle de çelişir ve hatta markaya kâr ettirmek şöyle dursun markanın zarar etmesine neden olur. Kullanıcı deneyimi aşamaları kişiye özgü olsa da kullanıcı deneyimini oluşturan özellikler nesneldir ve kullanıcı deneyimi, bu özellikler dikkate alınarak iyileştirilebilir.

2. Kullanıcı Deneyimi ve Pazarlama Arasında Nasıl Bir İlişki Vardır?  

Kullanıcı deneyimi, ürünün farkına varmaktan onun marka elçisi olmaya kadar geçecek tüm süreçte, bir ürünle kullanıcı arasında oluşan etkileşimin tamamında söz konusudur ancak pazarlama ve kullanıcı deneyimi ilişkisini örneklemesi bakımından kullanıcı kazanımı sürecini daha detaylı incelemeye çalışalım.

Diyelim ki yeni müşteriler kazanmak ve ürün satışlarını artırmak istiyorsunuz. Sizce bu noktada kullanıcı deneyimi size yardımcı olur mu? Harika bir ürününüz veya hizmetiniz olabilir ancak potansiyel müşterileriniz markanızı tanımıyorsa, onlarla ilgili bir algı geliştirmeleri ya da size para ödemeleri de beklenemez. Öyleyse onlara önce markanızı tanıtmanız gerekir. Peki ama nasıl?

Markanızı tanıtmanın etkili yollarından biri, markanızı önceden tanıyan, ürün ya da hizmetlerinizi kullanan ve yaşadığı deneyimden memnun kalan kişilerin farkında olmadan yaptıkları reklamlardır. Pazarlama literatüründe “ağızdan ağıza pazarlama” olarak tanımlanan bu mesajlar, size hızla yeni müşteriler kazandırır. İnsanlar, aldıkları güzel hizmetlerden ya da ürünlerden çevrelerine bahsetmeyi severler. Reklamını gördüğünüz bir ürünü mü yoksa ailenizin ya da dostlarınızın önerdiği ürünü mü almayı tercih edersiniz? Elbette, pek çoğumuz kararlarımızı ailemiz ya da arkadaşlarımızın tavsiyelerini gözeterek almayı yeğleriz. Bir ürünü veya hizmeti birçok tanıdığınızdan duyduğunuzda, söz konusu ürün ya da hizmeti sunan markanın farkına varırsınız. Bu yüzden müşterilerinize sunduğunuz kullanıcı deneyimi, markanızın yalnızca tanınmasını değil, kullanılmasını ve tercih edilmesini de sağlayacak en önemli etken olarak öne çıkar. Günümüzün rekabetçi pazarında şirketleri markalaşma seviyesine ulaştıran, müşterilerin deneyimlerini ön plan alarak talep ve beklentilerini karşılayan kullanıcı deneyimi (UX) tasarımıdır ve kullanıcı deneyimi, pazarlama faaliyetlerinizi de derinden ilgilendirir.

Marka oluşturma, ürün veya hizmetinizin insanlara nasıl fayda sağlayacağını düşünmeye başladığınız ilk gün başlar ve iş yaptığınız sürece devam eder. Bu düşünme şekli, UX’in özünü oluşturur. Markalar için, kullanıcı deneyimi kavramını marka iletişimi ve pazarlama çalışmalarından bağımsız düşünmek imkansızdır. Öyleyse gelin, UX’i pazarlama çalışmalarımızda etkili biçimde kullanabilmek için kullanıcı deneyimini nasıl tasarlayacağımızı detaylarıyla öğrenelim.

3. Kullanıcı Deneyimi Tasarımı Nasıl Yapılır?  

 

Son zamanların popüler unvanı olan UI & UX Tasarımcısı, birçok kişinin düşündüğünün aksine, yalnızca web sitesi ya da mobil uygulama için arayüz tasarlayan kişiler için kullanılmaz. Aynı bakış açısıyla, kullanıcı deneyimi tasarımı da yalnızca butonların yerini değiştirmek veya harekete geçirici mesajlar (Call-to-Action – CTA) üzerine kafa yormakla sınırlı değildir. Kullanıcı deneyimi, ancak insan odaklı tasarım ilkelerinin benimsenmesi ve uygulanması ile iyileştirilebilir.

Bir UX tasarımcısının işi, kullanıcının ürünle olan “deneyimini” en iyi şekilde geliştirmesini sağlamak ve ürünün benimsenmesini artırmak için çalışmaktır. Bu çalışma ilk olarak kullanıcıların ihtiyaçlarını anlamakla başlar. Bu ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak yapılan tüm tasarım çalışmaları ve iyileştirmeler, kullanıcıların kolayca hedeflerine ulaşmasını ve marka müşterisine dönüşmesini hedefler.

Tüm bu tanımlamalar ve açıklamalardan sonra şu soruyu soruyor olabilirsiniz: “Ziyaretçilerinizi memnun edecek kullanıcı deneyimi, nasıl tasarlanır?”

Kullanıcı deneyimi tasarımı için atılacak 4 önemli adımı, birlikte inceleyelim:

3.1. Kullanıcı Deneyimi (UX) Araştırması

Kullanıcı Deneyimi (UX), derinlemesine araştırma ve analiz gerektirir. Araştırma adımı, herhangi bir UX sürecinin başlangıç noktasıdır ve bunu doğru şekilde yapmak önemlidir. Bu araştırmalar, UX tasarımcısının son kullanıcının hedeflerini belirlemesine, ihtiyaçlarını anlamasına ve müşteriyi dönüştürmesine yardımcı olur.

Kullanıcı deneyimi araştırması, mevcut deneyimleri ve kullanılan yöntemleri sorgular ve müşteri yolculuğunu optimize edecek yollar bulmayı amaçlar. İyi bir UX araştırması, müşterinin motivasyonunu, sorunlarını, hedeflerini ve ihtiyaçlarını anlamak için yeterli veriyi sağlar. Ayrıca, iyi yapılmış bir UX araştırması, farklı insanların ürünü ya da hizmeti nasıl algıladıklarını ve karşılaştıkları zorlukları anlama fırsatını da sunar. Çözmeye çalıştığınız sorunların daha rahat şekilde anlaşılmasına yardımcı olur. Araştırma sonucunda elde ettiğiniz veriler ışığında yapacağınız geliştirme ya da değişimler, müşterinizi memnun edecek bir ürün ya da hizmet sunmanızı sağlayacaktır. Bu noktada altını çizmemiz gereken bir nokta var: Bir ürün ya da hizmetin algısı, bu ürün ya da hizmetin kullanımında karşılaşılan zorluklara bağlı olarak kişiden kişiye değişecektir. Çünkü her müşterinin deneyimi özünde benzersizdir. Bu sebeple anlamlı ve sağlıklı verilere ulaşılabilmesi adına UX araştırmasının geniş kapsamlı ve ayrıntılı yapılması gerekir.

Başarılı bir UX araştırması, UX tasarımcısına hedef kitleyi tanımlama, araştırma hedeflerini belirleme, kaliteli katılımcıları seçme, nitelikli sorular sorma ve kullanıcıları eyleme geçirebilecek bilgileri edinme imkânı sunar. Bu araştırma, kapsamlı veri sağlayan 4 ayrı yöntemle yapılır.

3.1.1. Gözlem 

Araştırma yapmanın ilk adımı çevremizdeki dünyayı gözlemlemeyi öğrenmektir. Tıpkı fotoğrafçılığa yeni adım atanlar gibi, araştırmaya yeni başlayanlar da önce baktıkları çevrede hangi noktaların kadraja alınması gerektiğini keşfetmeli, kısaca gözlemlemeyi öğrenmelidir.

Kullanıcılar her zaman gerçekten neye ihtiyaçlarını olduğunu ya da tasarımın onlara nasıl yardımcı olacağını bilemeyebilirler. Bu yüzden, kullanıcıların ne yaptıklarını ve nasıl yaptıklarını gerçekten anlamak için gözlemlemelisiniz. Gözlemler sayesinde müşterilerinizin ürününüzü ya da hizmetinizi kullandıklarında, ürünü ya da hizmeti nasıl algıladıklarını öğrenebilirsiniz.

Gölgelendirme, kullanıcılarınızı ya da müşterilerinizi, ürününüzü ya da hizmetinizi kullanırken bir süre takip etmeye verilen isimdir. Gölgelendirmeyi bir araç olarak kullanabilirsiniz. Kısa bir gözlem bile size fikir verecektir.

Buna ek olarak, gözleminizi bir röportajla birleştirmek de oldukça verimlidir. Müşterinizle gözlem sırasında ya da sonrasında bir görüşme yapabilirsiniz. Bağlamsal görüşme olarak adlandırılan bu görüşmeler, ürününüzü veya hizmetinizi kullanan kişileri görmenizi sağlayacağı için, daha önce düşünmediğiniz sorunları ve soruları gündeme getirebilir.

3.1.2. Müşteri Görüşmeleri

Görüşmeler, kullanıcıların bir site, uygulama, ürün veya süreç hakkında ne düşündüklerine dair fikir verir. Örneğin, hangi site içeriğinin akılda kalıcı olduğunu müşterilerinize sorarak kolaylıkla öğrenebilirsiniz. Ayrıca kişiler sizlere sitede neleri önemli bulduklarını ya da site için kendi deneyimlerinden yola çıkarak önerebilecekleri iyileştirme fikirlerini de iletebilirler.

Müşteri görüşmelerini bir satış oturumu veya gayri resmi bir sohbet değil, bir araştırma çalışması olarak düşünmelisiniz. Görüşmeleri planlarken aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

  • Görüşme için bir hedef belirleyin.
Bu görüşmeden ne öğrenmeyi bekliyorsunuz? Önce bu sorunun yanıtını bulmaya çalışın. Kapsamlı ve görüşmenin somut bir sonuca ulaşmasını engelleyecek, birbirinden farklı hedefler yerine, ürününüzü ya da hizmetinizi geliştirebilecek iyi tanımlanmış bir ya da birkaç hedefe odaklanmanız daha iyi olacaktır. Kullanıcıların davranışlarının veya tutumlarının belirli bir yönüyle ilgili kısa ve somut bir hedef, yapacağınız görüşmeleri yapılandırmanıza yardımcı olacak ve tasarımcılarınızı doğru yönlendirebilecek fikirlerin açığa çıkmasını kolaylaştıracaktır.
  • Kullanıcılarınızla görüşme öncesinde temas kurun ve onların kendilerini rahat hissetmelerini sağlayın.
Görüşmeden önce katılımcılarınızla temas kurmaya çalışmanız faydalı olacaktır. Görüşme gününden önce ve görüşmenizin başında, görüşmenin nedenini ve onlardan elde edilecek verilerin nasıl kullanılacağını katılımcılarınıza açıklayın.

Kullanıcılarınızın düşüncelerini anlatmalarına izin verin ve onların anlatımını bölmeyin. Diğer yandan bu, tepkisiz kalmanız anlamına da gelmemeli. Not alarak, jest ve mimik kullanarak ya da sık sık göz temasında bulunarak kullanıcınızla kurduğunuz bağı korumaya devam etmelisiniz. Görüşmelerin amacını ve kapsamını iyi anlayan, fikirlerinin önemsendiğini hisseden kullanıcılar, görüşmelerde kendilerini rahat hissedecek ve sizinle ihtiyaç duyduğunuz bilgileri ya da kişisel değerlendirmelerini paylaşmaktan çekinmeyeceklerdir.

  • Görüşmeden önce sorular hazırlayın.

Her ne kadar kullanıcılarınızdan aldığınız cevaplar ışığında yeni sorular aklınıza gelecek olsa da yapacağınız görüşmelerin amacına ulaşabilmesi için sorularınızı önceden hazırlamış olmalısınız. Bu sayede ekibinizin yanıt bulmak istediği sorulara katılımcıları yönlendirebilir ve onların net cevaplarını daha kolay alabilirsiniz. Ayrıca görüşme esnasında sohbetin kapsamının fazlaca genişlemesinin önüne geçebilir, sohbet odağını koruyabilirsiniz. Amaçlarınıza yönelik bir sohbet, size istediğiniz cevapları sunacaktır.

Önceden titizlikle hazırlanan bir soru ya da sorular, her zaman istediğiniz yanıtı size getirmeyebilir. Bu durumda ne yapacaksınız? Yanıtsızlık ya da tıkanma karşısında, kullanıcılarınızı düşünmeye yönlendirmeniz gerekecektir. Bu sebeple soru listenizde mutlaka kullanıcıların yanıt vermesini kolaylaştıracak takip soruları da yer almalıdır. Kullanıcınız deneyimlerini hatırlamıyor ve size bu yüzden cevap veremiyor olabilir. Oluşturduğunuz takip soruları önceki deneyimlerin hatırlanmasına yardımcı olabilir. Ancak unutmayın ki, kullanıcılarınızın hafızalarını tazelemesi her zaman hızlı olmayabilir; yanıt almak için onlara zaman tanımalısınız.

Her soruda tek bir noktaya odaklanmak da alacağınız cevapların daha sağlıklı olmasını sağlar. Örneğin, “Sosyal medya hesaplarınız var mı, varsa hangi sosyal medya platformlarını kullanıyorsunuz?” diye sormak yerine, önce “Sosyal medyayı ne sıklıkla kullanıyorsunuz?” sorusuyla başlamanız daha iyi olacaktır. Sonrasında ise “Hangi sosyal medya platformlarını kullanıyorsunuz?” ya da “Hangi platformlarda hesabınız var?” sorusunu sormanız gerekir.

Yönlendirici, belirsiz ve yalnızca “evet” ya da “hayır” cevaplarını alacağınız sorulardan kaçınmalısınız. Kullanıcı deneyiminin tam olarak öğrenilebilmesi için aldığınız cevapların zengin ve tarafsız olması gerekir. Bunun için sorduğunuz soruların kullanıcınızı belirli bir kısa cevaba yönlendirmemesi hatta onun cevaplarını detaylandırması gerekir.

Görüşmeler, müşterilerinizin nasıl hissettiği, düşündüğü ve ürününüzü ya da hizmetinizi nasıl algıladıkları hakkında fikir edinmenin hızlı, aracısız ve kolay bir yoludur. Verimli bir UX araştırması için görüşmeleri ihmal etmemenizi öneririz ancak ne kadar iyi yapılırsa yapılsın, görüşmeler kullanıcıların gerçekte ne düşündüğüne dair veri toplamak adına başlı başına yeterli olabilecek bir yöntem değildir. Çünkü görüşmelerde kişiler, farklı birçok nedenden ötürü, düşüncelerini gizlemeyi, deneyimlerini tam olarak anlatmamayı tercih edebilirler. Bu nedenle görüşmelerden aldığınız verileri gözlem temelli araştırmalarınızla kıyaslamalı ve kapsamlı bir biçimde değerlendirmelisiniz. Doğru bilgilere ulaşmak, ancak farklı yöntemlerle elde edilen verilerin derlenmesi ile mümkün olabilecektir.

3.1.3. Müşteri Anketleri 

Anketler, kullanıcı deneyimi araştırmaları için giderek daha çok kabul gören bir araç haline geliyor. Müşteri anketlerinden yararlanabilmek için ise önce iyi bir anket hazırlamak gerekir. Başarılı bir anket oluşturmak, esasen başarılı bir kullanıcı deneyimi tasarlamak gibidir. İzleyici veya kullanıcı sürecin merkezinde değilse, anket oluşturmak için harcadığınız zaman ve para boşa gider. Bu yüzden kullanıcılarınıza yapacağınız anketi iyi tasarlamanız gerekir. Zira sadece amacına uygun tasarlanmış anketler daha kullanışlı ve güvenilir bilgileri toplamanıza olanak sağlayacaktır.

Anketler; tipik olarak kişilerin belli konulardaki tutumlarını, düşünce ve duygularını, tercihlerini ya da önerilerini saptamak ve değerlendirmek için hazırlanan bir dizi sorudan oluşur. Bir araştırma yöntemi olarak anketler bize ölçümleyebileceğimiz veri setleri sunarlar.

Kullanıcılarınızın kim olduğunu, ne istediklerini, ne satın almayı tercih ettiklerini, nereden alışveriş yaptıklarını, markanız veya ürününüz hakkında ne düşündüklerini anketler sayesinde öğrenebilirsiniz.

Kullanıcı deneyimi için dijital olarak yapacağınız bir anket size fiziksel anketlerden daha fazlasını da sunabilir. Örneğin, pilot bir uygulama sayesinde, dijital platformunuzu kullanan kullanıcıların deneyimlerini anında ölçebilirsiniz. Bu çalışmayı dijital bir anketle tamamladığınızda kullanıcıların ziyaretlerinde yaşadıkları deneyimler, bu deneyimlerden memnun olup olmadıkları ya da geliştirme önerileri hakkında kolaylıkla bilgi edinebilirsiniz. Bu bilgileri, bağlamsal görüşmelerden elde ettiğiniz niteliksel verileri, istatistiki sonuçlar çıkarmanıza yardımcı olacak nicel verilere dönüştürmek için kullanabilirsiniz. Dijital anketler, gözlem ve görüşmelerinizden elde edeceğiniz bilgileri anlamlı veriye dönüştürmenizi sağlayacak ve UX tasarımınız için önemli ip uçlarını size sunacaktır, elbette etkili bir anket oluşturduğunuz sürece.

3.1.4. Kullanılabilirlik Testleri

Kullanılabilirlik testleri; ürün veya hizmetin tasarımındaki sorunları belirlemeye, iyileştirme fırsatlarını ortaya çıkarmaya, hedef kullanıcının davranışını ve tercihlerini öğrenmeye odaklanır. Bir kullanılabilirlik testi oturumunda, bir araştırmacı, bir katılımcıdan, genellikle önceden belirlenmiş bir ya da daha fazla kullanıcı arayüzünü kullanarak kendisine verilen görevleri gerçekleştirmesini ister. Katılımcı her bir görevi tamamlarken, araştırmacı da katılımcının davranışını gözlemler ve geribildirim alır.

Kullanılabilirlik testleri temel olarak ikiye ayrılır:

Niteliksel kullanılabilirlik testleri, kullanıcıların ürünü veya hizmeti nasıl kullandıklarına dair iç görüler ve bulgular toplamaya odaklanır. Bu testler, kullanıcı deneyimindeki sorunları keşfetmek için fırsat sunar ve nicel kullanılabilirlik testlerine göre daha yaygın uygulanır.

Nicel kullanılabilirlik testleri, kullanıcı deneyimini tanımlayan ölçümleri toplamaya odaklanır. Görev başarısı ve görevde geçirilen süre, bu testlerin temel ölçütleridir. Nicel kullanılabilirlik testleri, karşılaştırma ölçütlerini belirlemek için somut sayısal veriler sağladığından, bu anlamda kullanılabilecek en iyi yöntemdir.

Niteliksel ve nicel kullanılabilirlik testleri, yüz yüze ya da aynı fiziksel ortamda bulunmaksızın uzaktan testler olarak yürütülebilir. Uzaktan yürütülen kullanılabilirlik testleri, yüz yüze çalışmalara göre daha az zaman ve maliyet gerektirdiği için popülerdir. Bu testler de yöntemsel farklılıklarına göre, uzaktan denetlenen ve denetlenmeyen testler olarak ikiye ayrılır:

Uzaktan denetlenen kullanılabilirlik testleri, yüz yüze yapılan kullanılabilirlik testlerine benzer bir yöntemle yürütülür. Testi yöneten kişi (kolaylaştırıcı), katılımcıyla etkileşim halindedir ve ondan görevleri yerine getirmesini ister. Yüz yüze testlerden farkı, katılımcı ve kolaylaştırıcının farklı fiziksel ortamlarda bulunmasıdır.

Uzaktan denetlenmeyen kullanılabilirlik testleri, yüz yüze veya denetlenen kullanılabilirlik testlerinden etkileşim bakımından farklıdır. Katılımcı ve kolaylaştırıcı arasında herhangi bir etkileşim yoktur. Araştırmacı, testin yürütülmesi için bir çevrimiçi uzaktan test aracı kullanır. Katılımcı ise bu görevleri kendisine verilen zamanda tamamlar.

Gözlemleriniz, görüşmeleriniz, anketleriniz ve testlerinizle UX araştırmasını tamamladınız. Sonraki aşama, araştırma sonucunda elde ettiğiniz anlamlı verilerle en iyi tasarımı ortaya çıkarmak olacak.

3.2. Bilgi Mimarisi ve Wireframe (Şema) Tasarımı 

Kullanıcı deneyimi oluşturma sürecinin ikinci aşaması, bilgi mimarisi ve şema tasarımıdır.

Bilgi mimarisi, bilginin kullanılabilir, bulunabilir ve yönetilebilir olmasını sağlamak adına etiketlenmesi ve yapısal olarak düzenlenmesidir. Aslında bilgi mimarisini bir web sitesinin sayfa hiyerarşisini gösteren site haritasına benzetebiliriz. Bilgi mimarisini iyi oluşturmak; kullanıcının aradığı bilgiye, gitmek istediği ya da sizin yönlendirdiğiniz hedefe bilgi yoğunluğunda kaybolmadan kolayca ulaşmasını sağlar.  Bilgi mimarisi oluşturmak için kullanıcıların belirli bir hedefe ulaşmak üzere sitede nasıl ilerleyeceğini planlamanız gerekir. Bir kullanıcının gözünden ekrana bakarak hangi sayfada olduğunuzu görmeli, ihtiyacınız olan bilgilerin sayfada erişiminize uygun yerlerde olduğundan, açık ve anlaşılır olduğundan emin olmalısınız. Tasarımın başlayabilmesi ve doğru yapılabilmesi için bu mimarinin iyi kurulması çok önemlidir. Bunu bir örnekle somutlaştıralım:

Bir mimar olduğunuzu ve bir ev tasarladığınızı düşünün. Ev inşa edilmeden önce odaları doğru bir şekilde tasarladığınızdan, teknik özelliklerin doğru olduğundan ve tüm evi gözünüzün önüne getirdiğinizde büyük resmin bir tasarım oluşturduğundan emin olmalısınız. Aksi takdirde inşaata başlamak doğru olmayacaktır. Web sitenizin bilgi mimarisi için de aynı durum geçerlidir. Görselleştirme ve uygulamalara başlamadan önce web sitenizin nasıl yönleneceğine dair sağlam bir temele sahip olmalı ve bilgilerin mantıklı bir şekilde organize edildiğinden emin olmalısınız. Ancak tıpkı evlerimizi tasarlayan mimarlar gibi bilgi mimarisi yapanlar da planlarını görselleştirmeye ihtiyaç duyarlar. Bunun için de şemalardan yararlanırlar.

Wireframe’ler, yani tasarım şemaları, görsel tasarım ve bilgi mimarisi arasında bir köprü görevi görür ve UX tasarımı sürecinde bilgi mimarisi gibi son derece önemlidir. Şema tasarımı, herhangi bir tasarım, renk veya görsel olmadan, belirli bir kullanıcı arayüzünün (giriş ekranı, fiyatlandırma sayfası, gösterge tablosu vb.) basit bir gösterimidir. Wireframe’ler bir sayfadaki içeriğin önceliklendirilmesine, hiyerarşisinin ve ekrandaki konumunun belirlenmesine yardımcı olur.

Bilgi mimarisi ve şema tasarımından sonra tüm planlarınızı uygulamaya ve uygulama sonucunda ortaya çıkan verilerle iyileştirmeler yapmaya başlayabilirsiniz.

3.3. Prototip Oluşturma

Kullanıcı Deneyimi Tasarımı’nın üçüncü aşaması, prototip oluşturmadır. Prototip oluşturma, tasarım ekiplerinin fikirleri somut formlarda uyguladıkları deneysel bir süreçtir. Ekipler, tasarım konseptlerini yakalamak ve kullanıcılar üzerinde test etmek için değişen doğruluk derecelerinde prototipler oluşturur.

Bir prototipi eskizlerden, şema tasarımlarından veya maketlerden ayıran şey, nihai sonucu yayınlanmadan önce gösterme yeteneğidir. Bitmiş ürünün nasıl çalışacağını, uygulamanın nasıl çalıştığını, etkileşimlerinin nasıl olacağını göstermek ve tasarımın uygulanabilirliğini belirlemeye yardımcı olmak, prototipin temel amaçlarıdır. Buna ek olarak, bir prototipin üretilmesi, ürününüz veya hizmetinizin sorunlarını önceden çözmenize ve çok büyük bütçeler ayırmadan hızlı değişiklikler yapmanıza imkân tanır. Prototipler sayesinde tasarımlarınızı doğrulayabilir ya da iyileştirebilirsiniz; böylece markanızın doğru ürünleri piyasaya sürmesini sağlayabilirsiniz.

3.4. Kullanıcı Testi

Kullanıcı deneyimi tasarımının son aşaması kullanıcı testidir. Kullanıcı testi, kişilerin ürününüzü, açılış sayfanızı veya tasarımınızı nasıl kullandığını gözlemlemenizi ve öğrenmenizi sağlar.

Kullanıcı testi süreci, kullanıcıların ürününüzü nasıl kullandığını izlemeyi, gözlemlemeyi ve edindiğiniz verileri kaydetmeyi içerir. Bu süreçte farklı kullanıcılardan ürününüzü kullanmaları, görevleri tamamlamaları ve sorun, yanlış anlaşılma ya da kafa karışıklığı yaratan durum ve hataları bulmanıza yardımcı olacak akışlardan geçmeleri istenir.

Kullanıcı testi, piyasaya sürülmeden önce insanların ürününüzü nasıl algıladıklarını test ve tespit etmenizi sağlar. Diğer yandan kullanıcı testlerinde kullanıcılar, izlendiklerini ve gözlemlendiklerini bilirler. Test süresince, kullanıcılar gerçek düşünceleri yerine almak istediğinizi düşündükleri cevapları vererek sizi yanıltabilirler. Bu dezavantajı ortadan kaldırmak adına testlerinizi daha fazla veriyle desteklemeli ve test için seçtiğiniz kullanıcıların hedef kitlenize uygun olduğundan emin olmalısınız.

UX tasarımı araştırma sürecini anlatırken kullanılabilirlik testlerinden bahsetmiştik. Bu noktada aklınız biraz karışmış olabilir. “Peki, kullanılabilirlik testi ve kullanıcı testi aynı şey mi?” diye soruyor olabilirsiniz.  Hemen cevaplayalım:

Kullanılabilirlik testi, bir ürüne olan talebi doğrulama sürecidir. Kullanıcı testi ise son kullanıcının mevcut bir prototip üzerinde yapması bekleneni yapıp yapamadığını gösteren testtir ve bir noktada prototipin verimliliğini ölçer. Özetle kullanılabilirlik testi ürün oluşturmadan önce gerçekleştirilirken, kullanıcı testi daha sonra yapılır ve ürün üzerinde kullanıcı deneyimine göre geliştirme ve iyileştirmelerin yapılmasını sağlar.

Konunun başında da belirttiğimiz gibi kullanıcı deneyimi tasarımı süreci ürün veya hizmetinizin insanlara nasıl fayda sağlayacağını düşünmeye başladığınız ilk gün başlar ve bu ürün ve hizmetleri kullanıcılarla buluşturduğunuz süre boyunca devam eder. Kullanıcılardan aldığınız veriler, kullanıcı deneyimi süreçlerini yeniden ele almanıza ve müşteri deneyimini iyileştirmenize yardımcı olur.

İyi bir kullanıcı deneyimi tasarımı, ürününüzün ve işinizin başarısı için gereklidir ve UX tasarımcıları sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. Müşterilerinizin ihtiyaçlarını tasarımınızın merkezine koyarak, beklentilerini öğrenerek ve ardından bu beklentileri aşarak; sizden övgüyle söz eden ve markanızın elçisi olacak sadık müşteriler elde edebilirsiniz.

Kullanıcı deneyimi tasarımı (UX) hakkında daha fazla bilgi edinmek ya da dijital ürününüzün tasarımını ve performansını iyileştirmek istiyorsanız buradan bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Dijital pazarlamanın püf noktalarını ve işinizi büyütmek için onu nasıl kullanacağınız hakkında bilmeniz gerekenleri açıkladığımız

Yeni Başlayanlar İçin Dijital Pazarlama Kılavuzu’na buradan ulaşabilirsiniz!

Siu Digital